444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Klinik Mikrobiyoloji


Güncellenme Tarihi : 05 EKİM 2020

Klinik mikrobiyoloji insanlar için olan hastalık etmenlerini inceler. İnsanın doğumu ile başlayıp, bir hafta gibi kısa bir sürede oluşan vücudun çeşitli bölgelerine yönelik bir bakteri florası meydana gelir. Normal flora adı verilen bu mikroorganizmalar insanı hastalıklara karşı koruyan bir bariyer olarak görev yaparlar. Hastalık materyalinden inceleme yapılırken o bölgenin flora elemanları varsa bunların dışındaki mikroorganizmalar tespit edilecek şekilde çalışmalar yapılır.

Klinik mikrobiyolojide sıklıkla kan, idrar, gaita, boğaz ve enfekte alanlardan alınmış sürüntüler kullanılır. Ayrıca hastalık belirtilerin görüldüğü tüm vücut bölgelerinden alınan akıntı ve doku parçaları veya kullanılan tıbbi materyaller enfeksiyonu yapan bakterinin tespiti için kullanılır.

Klinik Mikrobiyoloji; enfeksiyonu oluşturan mikroorganizmanın hasta materyalinden izolasyon ve idantifikasyonunu, mikroorganizmaya ait antijen veya antikorların serolojik yöntemlerle tespiti sonucunda mikroorganizmanın belirlenmesini, belirlenen mikroorganizmanın antibiyogram testleri yapılarak yok edilmesi yani tedavinin yapılabilmesi için uygun antibiyotiğin seçilmesini sağlar.

Hastalık etmenleri her biri ayrı bir bilim dalı olarak incelenen Bakteriyoloji, Viroloji, Mikoloji ve Parazitoloji içinde yer alır. Laboratuvara ulaşan materyalin cinsine, alındığı bölgeye, düşünülen enfeksiyon etkenine göre çok yönlü düşünülerek laboratuvar tanı yöntemleri seçilmeli ve uygulanmalıdır. Hastalığı taşıyan canlının insan olması bu işlemlerin çabuk ve en doğru yöntemlerle yapılmasını gerektirmektedir.

Klinik Mikrobiyoloji hastalık etmenlerinin tespitinde tanı koyarken, mikroskobik incelemeler, kültürler, serolojik ve biyokimyasal incelemelerden yararlanır. Zorunlu patojen olabilen bakterilerin tek bir kültür ile tespiti anlam taşırken, doğada yaygın olarak bulunup da fırsatçı patojen özellik gösteren bakterilerin patojen olduklarının ispatı için hasta materyalinden en az iki örnekte gösterilmesi gerekecektir. Serolojik yöntemlerle yapılan çalışmalarda belli süre içindeki titre artışları veya sonucun belli bir titrenin üstünde olması hastalık etmeninin varlığını gösterir. Bazı patojenler için spesifik immunglobilinlerin varlığı ve serolojik profil içinde birbirleriyle olan uyumları hastalık tanısında yol göstericidir.
 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

BRANŞ DOKTORLARI


Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA